29 Ekim 2008 Çarşamba

Doğuştan hayatı kaymış..


Philip Larkin nasıl bir adam?


"Nasıl bir adam mı?/ Yahu söyledim sana/
Hani vardır ya bir takım klasik hasta tipler/ Sapıtan bir şey falan gelmeden başlarına / Onlardan işte: doğuştan hayatı kaymış"





Aynı fabrikadan;

Bu Olsun Şiir
Ağzına sıçarlar senin, annenle baban.
Niyetleri bu olmayabilir, ama sıçarlar.
Hatalarıyla doldururlar seni,
Birkaç da sana has ilave yaparlar.

Ama onların da ağzına sıçılmıştır vaktiyle,
Eski usul şapkalı paltolu aptallar tarafından,
Vakitlerinin yarısını saçma bir ciddiyetle,
Öbür yarısını da gırtlak gırtlağa harcayan.

İnsanın insana verdiği yokluktur ancak.
ve bu kıyı sahanlığı gibi derinleşir gitgide.
Elinden geldiğince çabuk kurtul bu hayattan,
ve sakın ha çocuk yapayım deme.

o x o
...yatakta konuşmak en tatlı şey olmalı,
bir gelenek sanki böyle yanyana uzanmış olmak
iki kişinin içtenliğinin kanıtı... 

  o x o
Çocuklar ne kadar berbat yaratıklar, öyle değil mi? bencil, gürültücü, zalim, adi küçük kabadayılar.
  o x o
...hala doğal geliyor sanki 
eşi, oğlu, evi, toprağı hiçbir şeyi olmamak.
Yalnız bir şaşkınlık duygusu belirliyor şokunu 
Yaşamın bu denli çoğunun geçmiş olmasının, bu denli
ayrı bir biçimde başkalarından..
      o x o
...
Göçebe kavimler için, kayalar arasında
kısa boylu, asık suratlı kabilelerde
ve habis parke taşları gibi kenetli ailelerde
fabrika şehirlerindeki karanlık sabahlarda
ağır ağır ölmektir hayat.
           o x o
"Niye daha zor, neden, o sözcükleri bulmak,
 hem sevecen hem içten,
 ya da en azından,
 ne kırıcı ne de yalan."
          


Hiç yorum yok: