29 Ekim 2008 Çarşamba

Kibele bereketini sunar..

.
.
Salâhattin Bey kızın yaşı küçük olduğunu, gözlerini dünyaya kendi evinde açtığını düşünerek onu yola getireceğini, kendisine bir arkadaş yapabileceğini zannetti durdu. Ona evlat ve kardeş muamelesi yapacak oldu ve çirkin bir alayla karşılandı; efendi ve hâkim muamelesi yapacak oldu, ya isyan, yahut da, daha ileri gidecek olursa, bayılma nöbetleri ile karşılaştı; en nihayet ona tam bir eşitlik vermek isteyince de bir sürü yersiz taleplere, saçma hareketlere ve sonradan görme arzulara tahammül mecburiyetinde kaldı.
Bereket versin, Anadolu'nun bu yalnız kendisine mahsus dertleri yanında bunların gene yalnız kendisine mahsus çareleri vardır. Bunlardan en birincisi "rakı"dır.
.
.
S.Ali Kuyucaklı Yusuf

Doğuştan hayatı kaymış..


Philip Larkin nasıl bir adam?


"Nasıl bir adam mı?/ Yahu söyledim sana/
Hani vardır ya bir takım klasik hasta tipler/ Sapıtan bir şey falan gelmeden başlarına / Onlardan işte: doğuştan hayatı kaymış"





Aynı fabrikadan;

Bu Olsun Şiir
Ağzına sıçarlar senin, annenle baban.
Niyetleri bu olmayabilir, ama sıçarlar.
Hatalarıyla doldururlar seni,
Birkaç da sana has ilave yaparlar.

Ama onların da ağzına sıçılmıştır vaktiyle,
Eski usul şapkalı paltolu aptallar tarafından,
Vakitlerinin yarısını saçma bir ciddiyetle,
Öbür yarısını da gırtlak gırtlağa harcayan.

İnsanın insana verdiği yokluktur ancak.
ve bu kıyı sahanlığı gibi derinleşir gitgide.
Elinden geldiğince çabuk kurtul bu hayattan,
ve sakın ha çocuk yapayım deme.

o x o
...yatakta konuşmak en tatlı şey olmalı,
bir gelenek sanki böyle yanyana uzanmış olmak
iki kişinin içtenliğinin kanıtı... 

  o x o
Çocuklar ne kadar berbat yaratıklar, öyle değil mi? bencil, gürültücü, zalim, adi küçük kabadayılar.
  o x o
...hala doğal geliyor sanki 
eşi, oğlu, evi, toprağı hiçbir şeyi olmamak.
Yalnız bir şaşkınlık duygusu belirliyor şokunu 
Yaşamın bu denli çoğunun geçmiş olmasının, bu denli
ayrı bir biçimde başkalarından..
      o x o
...
Göçebe kavimler için, kayalar arasında
kısa boylu, asık suratlı kabilelerde
ve habis parke taşları gibi kenetli ailelerde
fabrika şehirlerindeki karanlık sabahlarda
ağır ağır ölmektir hayat.
           o x o
"Niye daha zor, neden, o sözcükleri bulmak,
 hem sevecen hem içten,
 ya da en azından,
 ne kırıcı ne de yalan."