14 Nisan 2009 Salı

The Piano




The Piano - Amazing Short
Müzik : Yann Tiersen
"Comptine d'un autre été: l'après midi", Amelie Soundtrack
Track 04
~E minor melancholy

ana kaynak

23 Ocak 2009 Cuma

Şiir, düşünceler.. -3- Girişler





Birdenbire duyarsan geceyarısı,
görünmeyen bir alayın geçtigini
eşsiz ezgilerle, seslerle




Birdenbire duyarsın geceyarısı    (merak, şüphe)
görünmeyen bir alayın geçtiğini  (macera, gizem)
eşsiz ezgilerle, seslerle              (coşku, eğlence) (1)

Odaklamayı bilen, yetkin bir giriş. Hikâyesi çekici. Bir iki defa dilinde gezdirmekle şiirsel güzelliğini de anlıyorsun. Bu durumda, mısralar tesadüfi yakalanmış değilse, şiiri uzun süre okutacağını garanti ediyor. Ki bu örnekte Kavafis'ten bahsediyoruz. Tesadüf bir yana adım adım ne kadar bilinçli hareket ettiği görülüyor. Devam:

-artık boyun eğen yazgına, başarısız yapıtlarına,
tasarladıgın işlere,
hepsi aldanışlarla biten-


Nereden nereye. Hayat tuhaf, edebiyatta öyle. Bu devam belki de hayal
ettiğiniz olası girişlerde yok fakat peşinden bir düzelti, teselli geliyor:

ağlamayasın boş yere. (2) Şiirin tamamı için.. (3)

Sarsıcı bir başlangıç. Poe'nun Kuzgun'undaki müthiş girişe(4) yaklaşmış Kavafis. Giriş atmosferinin şiiri okutma şevkini gösteren özenli ve çalışılmış dizeler. Ve, "ne dediğini bilmek".

Şiir teorisi okumayı yavan ya da zor, kompleks bulsaydım şairleri etüd ederdim. Teori olmuyorsa pratik. Okumak, ezberlemek ya da hatmetmek değil de; satranç oyunlarını etüd etmek gibi, şiiri kendi sorularınızla çalışır, incelerseniz, çıkartacağınız çok şey var.
o - x - o - x 

(1) İlk olarak hedef aldığı, tetiklediği düşünülen duygu ve düşünceler. Ve, kendinize has ilaveleriniz.

(2) Burada mesela, Her dilde olmayacak bir güzellik var.
-artık boyun eğen yazgına, başarısız yapıtlarına,
tasarladıgın işlere, hepsi aldanışlarla biten-

ifadesi bize "ne oluyoruz" diye düşündürttükten sonra peşinden,
ağlamayasın boş yere
gelir ve gönlümüzü alır, şiiri rayına sokar.
Misal ingilizcesinde bu devam "DONT mourn (ağlamayasın artık)" diye başlayarak bu tadı kaçırmıştır.

(3) Giriş çevirisi oldukça iyi olduğu halde devamında birkaç kelime seçimi biraz akışı zorlaştırmış.

Çoktan hazırmış gibi bir yiğit gibi
hoşçakal de ona, giden İskenderiye'ye
=> burada giden yerine "yiten" daha çok şey
anlatıyor. Şiiri okuduğunuzda "yitirmek" kelimesinin daha iyi durduğunu göreceksiniz.
==
Çoktan hazırmış gibi bir yiğit gibi
hoşçakal de ona, giden İskenderiye'ye
=> sadece tavsiye : "çoktan hazırmış gibi, yiğitçe, hoşçakal de ona..."
==
...
kesin adımlarla yaklaş pencereye, => "kararlı adımlarla" diye okursanız "kesin"
kelimesinin yanlış seçim olduğu bariz.
vs.

(4) Bir zamanlar kasvetli bir geceyarısı, unutulmuş eski bilgilerin
tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum,
yorgun ve sıkıntılı-
uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki,
bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca oda kapımı çalan, çalan birisi gibi
...